Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Lütfen Giriş yada Kayıt.    Kayıp Parola?

Allah'a İman
(1 inceleyen) (1) Ziyaretçi
Alta gitSayfa: 1
BAŞLIK: Allah'a İman
#41
Allah'a İman 14 Yıl önce Karma: -10
AddThis Social Bookmark Button
ALLAH’A İMAN

Allah’a imanın gerçekleştirilmesi şöyle olur.

Birinci olarak: Bu evreni yaratan, ona sahip olan, onu yöneten yarattıklarına rızık veren, öldüren, dirilten, fayda ve zarar veren tek bir Rabb’in olduğuna, tek başına dilediğini yaptığına, dilediği şekilde hüküm verdiğine, dilediğini aziz ve üstün kıldığına, dilediğini de hakir ve zelil kıldığına, her şeye gücü yeten, yerlerin ve göklerin ve içindeki her şeyin sahibi olduğuna inanmakla olur. O, her şeyi bilir ve O’nun hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Bütün işler O’na aittir ve bütün hayırlar da O’nun elindendir. O’nun yaptığı işlerde hiçbir ortağı, yardımcısı yoktur. Bütün yaratılanlar, melekler, insanlar ve cinler O’nun kullarıdır. O’nun isteğinin gücünün ve mülkünün dışına çıkamazlar. O’nun fiilleri her hangi bir şekilde sayılmaz ve sınırlandırılamaz. Bu özelliklerinde de bir ortağı olamaz. Kimse böyle bir hakka sahip değildir. Ve Allah’ın dışında hiç kimseye bu özelliklerden biri dahi nispet edilemez.
Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

“Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet edin. Umulur ki (O’nun azabından) korunmuş olursunuz. Yeryüzünü sizin için bir döşek, gökyüzünü de bir bina kılıp, gökten su indirip onunla size rızık olarak mahsuller çıkaran da Odur.” (Bakara Suresi 21. –22. ayet)

Ve şöyle demiştir:

“(Ey Muhammed!) De ki: Ey mülkün sahibi olan Allah’ım; mülkü dilediğine verir, dilediğinden o mülkü çekip alırsın. Dilediğini aziz ve izzetli, dilediğini de zelil edersin. Hayrın hepsi Senin elindedir. Şüphesiz Senin her şeye gücün yeter.” (Al-i İmran Suresi 26. ayet).

Ve şöyle buyurmuştur:

“Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki onun rızkı Allah’a ait olmasın. Allah, her canlının hayattayken yerleştiği, ölümünden sonra da konulacağı yeri bilir. Her şey apaçık bir kitapta kayıtlıdır.” (Hud Suresi 6. ayet)
Ve Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

“Bilesiniz ki, yaratmak da ve emretmek de O’na mahsustur. Alemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir.” (Araf Süresi 54. ayet).

İkinci olarak: Allah’ın en güzel isimlere ve en kamil sıfatlara sahip olduğuna, bu isim ve sıfatlarda tek olduğuna ve ortağının bulunmadığına inanılmalıdır. Yüce Allah bu isim ve sıfatların bazılarını Kitabında ve son peygamberi Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) Sünnet’inde belirtmiştir. Eksiklik ve noksanlıktan uzak olan Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

“En güzel isimler Allah’ındır. Allah’a bu isimlerle dua edin. O’nun isimlerini değiştirmeye, manalarını bozmaya çalışanları terkedin. Onlar ilerde bu yaptıklarının cezasını göreceklerdir.” (Araf Suresi 180 ayet)

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:


((إن لله تسعة وتسعين اسماًمن أحصاها دخل الجنة، وهو وتر يحب الوتر)) متفق عليه
“Allah Subhanehu ve Teala’nın doksan dokuz tane ismi vardır. Kim bunları (hakkını vererek) sayarsa Cennete girer. O, tektir, tek olanı sever.” (Buhari ve Müslim rivayet etmiştir.)

Bu itikat (inanış) iki büyük temel üzerine bina edilmiştir.

Birincisi: Yüce Allah’ın her türlü eksiklik ve noksanlıktan uzak; yarattığı varlıklara her hangi bir şekilde benzerliği ve ortaklığı bulunmayan ismi ve sıfatları vardır.

Eksiklik ve noksanlıktan uzak olan Allah’ın (Hayy) diye bir isimi vardır. (Hayy) diri ve ölümsüz manasına gelir. Ve (Yaşama) sıfatı bu isim içinde saklı bulunmaktadır. Bu sıfat, eksiksiz ve noksansız bir biçimde Allah’ın yüceliğine uygun olacak bir şekilde Allah’a bir sıfat olarak verilmesi farzdır. Çünkü bu sıfat (yaşama sıfatı) devamlı ve eksiksiz bir biçimdedir.Bu sıfatlar içerlerinde kemalata ait her türlü özelliği barındırırlar. Allah’ın hiçbir sıfatı yokluk (yoktan var olma) ya da kaybolmak veya yokolmak, sonradan zuhur etmek gibi mana olarak eksiklik ifade eden bir özelliğe sahip değildir. Bunlar mahlukata ait sıfat ve özelliklerdir.

Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

“Allah kendisinden başka hakkıyla tapılacak bir ilah olmayan, daima diri ve yarattıklarını koruyup idare edendir. Onu ne uyuklama nede uyku tutar.” (Bakara Suresi 255. ayet).

İkincisi: Allah’u Teala uyku, zayıf düşme, cahillik, zulmetmek ve benzeri gibi eksiklik ve noksanlık belirten bütün sıfatlardan ve yakıştırmalardan da beridir, münezzehtir. Muhakkak ki O, yarattıklarından hiçbirine benzemez. O, bundan beridir, uzaktır.

Allah’ın ve O’nun Resulünün, Allah’ın hakkında nefyettikleri (uygun görmedikleri), her sıfatın her özelliğin aynı şekilde nefyedilmesi gerekir. Çünkü Allah kendisinden nefyettiği (kendisine O’nun zatına yakışmayan) sıfatların aksini ispat etmiş (zatına layık olan) bu sıfatlarla, özelliklerle sıfatlanmıştır. Biz Onu uyuklama ve uyuma sıfatlarından tenzih edip bundan beri yani uzak kıldığımız zaman, O’nun bu sıfatlarının karşıtı (aksi) olan her an kullarını koruyup gözetme sıfatını da ispat etmiş oluyoruz. (O’nun sıfatlarına bu şekilde iman etmek her müslümanın üzerine farzdır bu şekilde iman etmesi gerekmektedir). Allah’ı bütün eksik sıfatlardan tenzih etmek (uzak kılmak) bu şekilde olmalıdır. En kamil ve en güzel şekilde o eksik sıfatın (yani Allah’ın zatına uygun olmayan sıfat) Allah’ın zatına uygun bir şekilde ispat edilir. Bu sıfat o eksik sıfatın içinde gizlidir, manasını kapsar. Çünkü Allah kamildir. Geri kalan her şey noksandır eksiktir.
Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

“O’nun herhangi bir benzeri yoktur. Ve O, çokça ve her şeyi işiten ve görendir.” (Şura Suresi 11. ayet).

Ve Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

“Rabbin, kullarına karşı asla zulmedici değildir.” (Fussilet Suresi 46. ayet).
Ve Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

“Göklerde ve yeryüzünde hiçbir şey Allah’ı aciz bırakamaz.” (Fatır Suresi 44 ayet)
Ve Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

“Senin Rabbin unutucu (unutan) değildir.” (Meryem Suresi 64 ayet).

Allah’ın isimlerine, sıfatlarına ve yaptığı fiillere iman etmek, Onu tanımada, ibadet etmede en birinci ve en önemli yoldur. (Çünkü) Allah, dünya hayatında kullarından kendisini görebilmelerini gizlemiş ve onlara Rableri ve ma’budları olduğunu bildirmiş kendisini tanıyabilmeleri için ilmi bir kapıyı (isim ve sıfatları) açık bırakmıştır. O’na bu doğru ve selim bilgi göstergesinde ibadet ederler. Abid kul O’nun vasıflandırılmış haline kulluk eder. Allah’ın sıfatlarını kabul etmeyen kimse ise mevcut olmayan varlığa, bulunmayana ibadet ederler. Allah’ı yaratılmış herhangi bir şeye benzeten ise sanki bir puta tapar. Müslüman bir şahsiyet ise, tek olan, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, her şeyin O’na ihtiyaç duyduğu doğurmamış ve doğrulmamış ve bir denginin de bulunamayacağı, olmayacağı Allah’a ibadet eder.

Allah’ın güzel isimleri ispat edilirken şu gelen hususlara dikkat etmek gerekir:
1- Herhangi bir çoğaltma veya eksiltmeye gidilmeden Kur’an ve Sünnet’te geldiği gibi bütün güzel isimlere iman etmek gerekir. Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

“O öyle bir Allah’dır ki kendisinden başka hakkıyla tapılacak hiçbir ilah yoktur. Hükümrandır, mülk O’nundur, eksik ve noksan sıfatlardan münezzehtir, selamet verendir, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, her şeyden üstündür, istediğini zorla yaptırır, büyüklenen kibirlenendir, Allah müşriklerin ortak koştuklarından münezzehtir, beridir.” (Haşr Suresi 23. ayet).

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’in Sünnet’inde şöyle geçmektedir:

((اللهم إني أسألك بأن لك الحمد لا إله إلا أنت المنان بديع السموات والأرض يا ذا الجلال والإكرام يا الحي يا القيوم. فقال النبي صلى الله عيه وسلم : تدرون بما دعا الله؟ قالوا: الله ورسوله أعلم، قال: والذي نفسي بيده لقد دعا الله باسمه الأعظم الذي إذا دعي به أجاب وإذا سئل به أعطى)) رواه أبو داود وأحمد.))

“Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bir adamın “Ey Allah’ım! Muhakkak ki hamdın her türlüsü Senin içindir. Senden başka hakkıyla tapılacak bir ma’bud yoktur. Sen kullarına ihtiyaçlarını bolca verensin. Yeri ve göğü hiçbir benzeri olmadan yarattın. Ey yücelik ve kerem sahibi! Diri ve kullarını koruyup gözeten Rabbim” dediğini işitti. Allah’a ne ile dua ettiğini biliyor musunuz diye (çevresindekilere sordu) Onlar da: "Allah ve Resulü en iyi bilendir.” dediler. O, da: “Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki O, Allah’ın en büyük ismi ile Allah’a dua etmiştir. O öyle bir isimdir ki, kim onunla dua ederse Allah onun duasını kabul eder ve istediğini verir.”

2- Sadece Allah’ın kendisine isim verebileceğine, başka birisinin O’na isim veremeyeceğine ve O’nun zatını bu isimlerle övdüğüne, bu isimlerin yaratılmamış, sonradan ortaya çıkmamış olduğuna iman etmektir.

3- Allah’ın isimleri, hiçbir şekilde eksiklik ve noksanlık bulunmayan, kemallik noktasında zirveye ulaşmış manaları içerisinde barındırır. Bu manalara, Allah’ın isimlerine iman etmek farzdır vaciptir.

4- Bu isimlerin delalet ettiği manalara herhangi bir değişiklik yapmadan, bozmadan, hükmünü iptal etmeden saygı ve ihtiram göstermek vaciptir.

5- Bu isimlerin gerektirdiği hükümlere, ahkama ve bunun üzerine bina edilen fiillere ve sonuçlara iman etmek gerekir.

Bu zikredilen sonuçların daha iyi anlaşabilmesini sağlamak için Allah’ın Semi (çokça işiten, her şeyi işiten) ismini, şu gelen hususları göz önünde bulundurarak, örnek olarak ele alalım.

a) - Semi ismi, Kur’an’da ve Sünnet’te geçtiği için Allah’ın bir ismi olduğuna inanılır.

b) - Bu ismi kendisine Allah’ın verdiğine, bu ismi Allah’ın telaffuz ettiğine ve kitabında indirdiğine inanılır.

c) - Semi isminin (çokça, her şeyi işiten) işitme sıfatının içinde bulunduğuna bu sıfata sahip olduğuna inanılır. İşitme Allah’ın sıfatlarından biridir.

d) - Semi isminin delalet ettiği işitme sıfatına her türlü gerekli saygı gösterilir, manası bozulmaz, değişikliğe uğratılmaz ya da iptal edilmez.

h) - Allah’ın her şeyi işittiğine, O’nun işitmesinin bütün sesleri kapsadığına inanılır. Bu inanç üzerine bina olarak Allah’tan korkulur, sakınılır ve O’nun Bizi gözetlediğine iman edilir. Bilinir ki Allah’a hiçbir şey gizli kalmaz.
Allah’ın sıfatlarını ispat ederken şu hususlara dikkat edilir.

1)- Kur’an ve Sünnet’te varid olan Allah’a ait her sıfat gerçek manası üzerine bırakılır, değişikliğe ya da manasını iptale gidilmez.

2)- Allah’ın bütün sıfatlarının eksiklik ve noksanlıktan uzak olduğuna, bu sıfatların hepsinin en kamil bir şekilde olduğuna tam bir şekilde inanılır.

3)- Allah’ın hiçbir sıfatı yaratılmışların sıfatına benzetilmez. Muhakkak ki Allah’ın fiillerinde ve sıfatlarında bir benzeri yoktur. Yüce Allah şöyle buyurmuştur:
“O’nun hiçbir benzeri yoktur ve O her şeyi işiten ve her şeyi en iyi bir şekilde görendir.” (Şura Suresi, 11 ayet).

4)- Kulların hiçbir şekilde Allah’ın sıfatlarının nasıllığını, keyfiyetini bilemeyeceklerini, kendisinden başkasının bu sıfatlar hakkında bilgisi olmadığına, buna hiçbir yaratılmış için yol olmadığına tam olarak kanaat getirilmelidir.

5)- Bu sıfatların gerektirdiği ahkama ve bunun üzerine bina edilen fiiller ve sonuçlara İman etmek gerekir. Çünkü sıfatlara iman bir kulluktur.

Bu zikredilen hususların daha iyi anlaşılması için Allah’ın istiva (bir şeyin üzerine yükselme) sıfatını şu gelen hususları göz önünde bulundurarak, örnek olarak ele alalım.

1) - İstiva sıfatına, Kur’an ve Sünnet’te varid olduğu için Allah’ın bir sıfatı olduğuna inanılır. Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

“Rahman arşın (tahtın) üzerine yükselmiştir. (istiva etmiştir) (Taha Suresi 5 ayet).

2) - En layık olduğu şekilde istiva sıfatının Allah’a ait olduğuna inanılır.
İstivanın manası Allah’ın tahtının üzerine hakikaten yükselmesi demektir. Ve bu O’nun celaline en uygun bir şekildedir.

3) – Allah’ın tahtı (arşı) üzerine istivası mahlukların istivasına benzetilmez.
Çünkü Allah’ın tahtına bir ihtiyacı yoktur. Ama mahlukların, yaratılmışların üzerlerine istiva ettikleri şeylere ihtiyaçları vardır. Yüce Allah şöyle buyurmuştur:
“O’nun bir benzeri yoktur. Ve O her şeyi, çokça işiten ve görendir.” (Şura Suresi 11. ayet).

4) - Yaratanın istivasının nasıllığını düşünmek, bu konu hakkında araştırma yapmamak gerekir. Çünkü bu gaybi bir meseledir. Ve istivanın niceliğini (keyfiyetini) sadece Yüce Allah bilir.

5) - Allah’ın bu sıfatına inanç ise Allah’ın büyüklü-ğünün ve yüceliğinin ispatına delalet eden O’nun yüksel-mesi, yücelerde olması hükmünün üzerine kalpler O’na doğru yönelir. Bu tıpkı secdedeki birinin (سبحان ربي الأعلى)
“En yüce olan Rabbimi eksikliklerden ve noksanlıklardan tenzih ederim” demesi gibidir.
Üçüncü olarak: Kulun gizli ve açık bütün ibadetleri tek olarak sadece Allah’a yapılması gerektiğini, sadece O’nun bunu hakettiğine inanması bilmesi gerekmektedir.
Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

“Muhakkak ki Biz her ümmete, topluluğa Allah’a ibadet etmeleri ve kendilerini Allah’ın yolundan saptıran, O’nun dışında ibadet edilen her şeyden uzaklaşmaları, sakınmaları için bir elçi, peygamber gönderdik.” (Nahl Suresi 36. ayet).
Muhakkak ki her peygamber kavmine şöyle demiştir:

“Allah’a ibadet edin. Ondan başka sizin için bir ilah yoktur.” (Araf Suresi 59. ayet).

Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

“Onlar dini sadece Allah’a has kılmak ve sadece O’na ibadette bulunmakla emrolunmuşlardır. (Beyyine Suresi 5. ayet).

Buhari ve Müslim de şöyle bir hadis rivayet edilmiştir: Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Muaz’a :

((أتدري ما حق الله على العباد وما حق العباد على الله؟ قلت : الله ورسوله أعلم. قال : حق الله على العباد أن يعبدوه ولا يشركوا به شيئاً، وحق العباد على الله ألاّ يعذب من لا يشرك به شيئاً))

“Allah’ın kulları, kulların da Allah üzerindeki haklarını biliyor musun?” dedi. (Bunun üzerine Muaz’da cevap olarak şöyle söylemiştir): “Allah ve Resulü en iyi bilendir.” dedim. Dedi ki: “Allah’ın kulları üzerindeki hakkı, O’na ibadet etmeleri ve hiçbir şeyi O’na ortak koşmamalarıdır. Kulların Allah üzerindeki hakkı ise kendisine ortak koşmayana azap etmemesidir.” dedi.

Hakiki, gerçek ilah: Kalbin O’na eğildiği, O’nun sevgisi ile dolduğu, sadece Ondan ümit ettiği, Ondan istediği, sadece Ondan yardım dilediği, korktuğu ilahtır.
Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

“Böyledir! Çünkü Allah hakkın ta kendisidir. O’nun dışında taptıkları ise batıldan başka bir şey değildir. Muhakkak ki Allah yücedir, büyüktür. (Hac Suresi 62. ayet).
editor
Administrator
Gönderiler: 82
graph
Sitede Değil Kullanıcı bilgilerini görmek için tıklayın
Son Düzenleme: 27/03/2010 22:28 Düzenleyen editor.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
 
Üste gitSayfa: 1

Üye Giriş Formu

Allah yaratılış gayesi yaratılışgayesi davet muhammed melek Kuran Sünnet hadis ayet cennet, cehennem, islam, insan, yazılı, sesli, video, yayın, ebu, said, enes, canlı, tv, abdurrahman, musa, isa, ibrahim, nuh, ıstılah, sohbet, albani, buhari, muslim, tirmizi, nesai, ibn, mace, taberi, kesir, kurtubi, sitte, ebu, davut, davud, sunen, dua,  büyü, cin, sihir, tılsım, ahmed, korunma, edeb, rukye, oruç, namaz, kurban, bayram, ramazan, fıtrat, tevhid, uluv, risale, tahkik, menhec, tahric, nur, muaz, zaman, sema, arş, cübbeli, harun, isa, yahya, vahiy, islami, video, islamivideo, mesnevi, mevlana, guraba, kitap, al, oku, öğren, cd, indir, download, ebu said tasavvuf mevlana fetva ayet ebusaid kitap kays leyla mecnun celalettin celaleddin rumi kimya zahir tecelli vasıf tanımak nitelemek hadis ilim  amel iman nas iman ıstılahşeriathakikathükümkuran sünnet küfür şirk tevhid sünnet kalp hayat zikir iman

Şu anda 388 ziyaretçi çevrimiçi